“biliyor musun sevgilim, sensizlik, en büyük bensizlik aslında! Bir canım var, istersen al senin olsun. Ömrüne ömür katacak neyim varsa yoluna kurban. Bugünlerde böyleyim ben, öyle deli-dolu değil, suskun ve bitkin bir haldeyim. Günahına vurdum hayatın, sanki her şey yokluğunla intikam alıyor!
Zamansız gelen hüzün denizindeyim. Şu günlerde seni sevmenin en ağır yükünü sırtlanmış, sokaklarda gülüşünü arıyorum. Hani gölgenin ayak izini bulsam, söküp atacağım içimden yokluğunu. Öyle bir telaş anındayım ki, canım kıyılıyor.
Zaman bir an duraklar gibi oluyor. Sokaklarda sahte yüzler gülüyor halime. İçim acıyor. “neden ben,” dediğimde kaybettiğimi anlıyorum. Seni, mutluluğumu, geleceğimi düşünemiyorum artık. Yüreğimde dinlenen umutsuzluk otobüsünden inen acılar, canımı fena yakıyor! İşte ben tam o sıralar avazım çıktığı kadarıyla bağırıyorum yokluğuna… Bu çaresizliklerimin hiç sonu gelmeyecek. Sen gelmediğin sürece, hayatımda mutluluk olmayacak!
Soğuk bir günün ayak tıpırtıları var odamda. Üstelik bu mevsimin gidişatları da uykumu bölüyor. Bu gece fırtınalarda çıldırmış durumda. Balkonda ne var ne yok karışmış vaziyette. Hani şöyle yastığa kafamı koyup düşündüğümde, hayatın bu keşmekeşliği ne kadar da anlamlı geliyor. Sanki hayatta ayrı bir kader oyununda sınavını geçme çabasında, sorumluluklarının altında yeniliyor gibi… Ve o da bizi suçluyor bu durumla ilgili olarak, hani bizim onu hep suçladığımız gibi.
Şimdi yokluğuna olan kızgınlığımda, hayatın da bir parçası olduğunu düşünmek, intikam acısını arttırıyor. Hayata kızamam; belki onca düzensizliğin tek sorumlusu bizizdir, olamaz mı?
Yokluğunda gayrı neyim var sevgilim
Hangi el tutabilir nasırlı ellerimden
Senden başka…
Ve yüreğim sokaklarda deli-divane
Hasretim gölgenin peşinde
Ya sen neredesin?
Hayatım sensiz bir hiç!
Ölüme yürüyorum…
Aşkındır beni güldüren, hayata bağlayan. Yokluğuna söyleyebilecek çok sözüm yok! Bir sızı düşer içime, anlarım hayalin dolaşmakta odamda. Anlamalısın beni sensiz mutlu değilim. Gecem gündüzüme karıştı; güneşim yok artık, ay bile küstü bana. Eskisi gibi denize yakamoz uğramıyor. Sen olsan yanımda… Hiçbir şey istemem ki!
Biliyor musun sevgilim, sensizlik, en büyük bensizlik aslında!
Emre onbey
“Yokluğun Hayatın İntikamıdır” için 10 yanıt
Sensiz bir boslukta asili kalmis gibiyim sevgili!
Seni göremeyen kör gözlerin güzelliginin farkinda olamamasi
Ruhumda sarsintilar yaratsa da
Varligini bilip yasamak ne güzel…
ne yazabilirdim ki? sairane bir eserin ruhlara verdigi hazzin sizintisini dörtlük olarak ancak dile getirebilirim ;))
kutluyorum sevgili emre
Yakup hocam Emre arkadasimin yazisi kadar guzel ifade ettiniz kendinizi. Emre ve yakup hocam yurekten saygilarimi sunarim..
ustalarım sizleri sevgiyle selamlıyorum. sizler tarafından okunabilmenin farklılığındayım… bu farklılığı hep yaşatmaya…
+++ Yorumsuz..
Facebook da gordum yaziyi, cok begendim, arkadaslarimda cok sevdiler. Basarili bir yazi olmus, gercekten. Tebrikler..
Ben eklemistim profile canim :) senin gibi tembellik yapmiyorum bak :)
benide ekleyin facebook’unuza… çokta süper yazı değil, hatta bir itirafta bulanayım… bu yazıyı yazarken bir yerde tıkandım, yazacak birşey bulamayınca da küçük bir şiirle geçirdim o satırları… sonrada küçük bir satırla bitirdim.
işte itiraf ediyorum :)
ilk paragraf bitirdi milleti usta, okuyanlarin soylemesi :):) sen yazarsinda kotu olurmu yaa :D
bir emre onbey klasiği, ustayı burada görmek güzeldi. onun en büyük hayranlarından biri olarak onu burada görmek gerçekten güzeldi
Senide gormek guzeldi buse :)