
Anıtlar, heykeller, yerleşim bölgeleri ve tarihin derinliklerinden ne amaçla inşa edildiğini bilmediğimiz birçok tarihi yapı bulunmakta. Bu yapılar arasında en gizemli anıtlardan birisi de Stonehenge. Binlerce yıl önce inşa edildiği düşünülen bu tarihi yapı sadece 100 yıl önce bilimsel olarak araştırılmaya başladı. Hala ise bazı jeologlar böyle bir yapının o zamanki teknolojiyle mümkün olmadığını ve insan üstü güçlerin bu yapıda payı olduklarını düşünmekte. Arkeologlar cephesinde ise her yıl artan gelişmeler sayesinde bu düşünce oldukça farklı. Biz de bu yazımızda Stonehenge taşlarının kaynağı hakkında her yıl ortaya atılan gelişmeleri topladık ve noktaları birleştirdik.

Stonehenge anıtı, İngiltere’nin güneyinde Salisbury Düzlüğü’nün ortasında inşa edilmiş bir tarihi yapıdır. Bu yapı 4.1m yüksekliğine, 2.1 m genişliğinde ve yaklaşık 25 ton ağırlığına sahip bir dikili taş halkasından oluşur. Bu anıtın MÖ 3100 yılı civarlarında inşa edilmeye başlanıldığı düşünülüyor. Hangi amaçla inşa edildiğine dair oldukça teori bulunmakta, yazımızın sonuna doğru bu teorilerden de bahsedeceğiz. Şimdilik Stonehenge ile bu kadar teknik bilgi bilmemiz yeterli. Bu anıt ile ilgili daha fazla teknik bilgiyi Vikipedi‘nin ilgili yazısında bulabilirsiniz.
Stonehenge Taşlarının Kaynağı
Stonehenge yapısında kullanılan 2 farklı kayaç türü bulunmakta. Bunlardan biri yapıdaki 25 ton ağırlığına sahip büyük taşlar, bu taşlar sarsen kayacı olarak biliniyor. Yanıtın ortasında at nalı gibi dizilmiş daha küçük taşlar ise bluestone olarak geçmekte. Aslında direk mavi renkte olmayan bu kayaçların özel bir kaç yanı bulunmakta. Bu taşın özelliklerine geçmeden bu taşlar nereden bu anıtın olduğu yere taşınmış bakalım.

Geçtiğimiz yıllarda yaklaşık 2005 yılında yapılan çalışmalara göre bluestone taşların çıkarıldığı maden ocağı bulunmuştu. Bu maden anıta 250 kilometreden fazla uzaklıkta. Yani bu taşlar 250 260 km uzaktan taşınmış. Diğer büyük sarsen taşlarını taşımak daha da zor. Her biri ortalama 25 ton ağırlıkta olan bu taşlar yeni keşfedilen bilgilere göre 25 kilometre uzaklıktaki kayalıklardan taşınmış.
Sarsen kayaçlarının nereden getirildiği bu yıl belli oldu. Bunun sebebi ise dünya mirası listesinde olan bu taşlardan inceleme için bile olsa parça koparılmamakta. Ancak yaklaşık 60 yıl önce yapılan bir restorasyon çalışmasında koparılıp ortadan kaybolan parça 2 yıl önce iade edildi. Bunun üzerine yapılan incelemelerde anıta tam 25 km uzaklıktaki kayalıklarda alınan örneklerin örtüştüğü bildirildi.

Peki teknolojinin lafını bile edilemeyeceği, insanların yazıyı dahi bulmadığı dönemlerdeki bu büyüklükte ve uzaklıktaki taşlar nasıl taşınmış olabilir. Abartılı hikayeler paylaşan kaynaklara göre bu anıtı Büyücü Merlin büyüyle inşa etmiş. Yada Afrikalı zenci devler bu anıtın inşasında çalışmış. Hatta dünyada nasıl bir ilginç yapı bulunduğunda atıldığı iddalar gibi uzaylılar tarafından yapıldığı söylenmiş. Ancak bu insanların kaçırdığı bir nokta var. Elimizdeki teknoloji sayesinde bu anıtın yapımının en az 1500 yıl sürdüğünü ve 3 aşamada inşa edildiğini tespit ettik.
Burada anıtın nasıl inşa edildiği veya taşların nasıl taşındığı sorularından önce nesiller boyu ve en az 1500 yıl boyunca insanların ne amaç uğrunu çalıştıklarını sormak gerekir. Bu sorunun yanında bu anıtın hangi insanlar tarafından yapıldığı da oldukça önemli işte yazımızın sonuna doğru bu konunun Anadolu ile ilgisini göreceğiz.
Stonehenge Anıtı Ne Amaçla Yapıldı?
Şimdi ilk paragraflardan bahsettiğimiz bluestone kayacına tekrardan bir değinelim. Bu taş normal bir taş değil, madeni bir kayaç. Dış rengi mavi olmasa da ıslandığında ve parçalandığında maviliği ortaya çıkmakta. Ayrıca bu kayaç halk tabiriyle ses çıkartan taşlar arasında. Eski zamanlarda da bu tarz kayaçların ses dalgalarını hapsetmesinden ve minarelilerinden dolayı iyileştirici gücünün olduğundan bahsedilir.

Ayrıca anıtın çevresindeki ovanın farklı yerlerinde birçok insan iskeleti bulunmakta. Bu insan iskeletlerinin çoğu oranın yerli halkı değil. Özellikle Avrupa’nın dört bir yanından gelen insanların iskeletleri bulunmakta. Buda bize buranın bir cazibe merkezi olduğunu göstermekte. Yazının başında dediğimiz gibi birçok teori bulunmakta ancak bunlardan en güçlülerinden biri ise buranın bir şifa merkezi olabileceği.

Şifa merkezi bize göre de en güçlü teorilerden biri olsa da bir kaç mantıklı teoride bulunmakta. Bu anıtın uzaylılar tarafından yapılıp yapılmadığı bir komplo teorisi olarak kalsa da bu anıtın uzayı gözlemek için yapılmış bir gözlemevi olma ihtimali de çok yüksek. Bunun sebebi ise anıtın bulunduğu alandan gökyüzü çok net gözlenebilmesi. Ayrıca güneş anıtın etrafında farklı bir eksen de çizmekte. Bunun kanıtı olarak ise anıtın tam ortasına koyulan kamera sayesinde şu linke giderek sizde kendinizi o insanların yerine bakış açısı olarak koyabilirsiniz.

En güçlü teorilerden biri ise bu anıtın o zamanki tapınaklardan biri olabileceği. Öyle bir zamandan bahsediyoruz ki şuan dünyanın en büyük dinlerinin çoğu bu tarihe çok yaklaşamamakta. Ancak yapılan çalışmalarda eski zamanlarda bu anıtın etrafında dini bölgelerin bulunduğu tespit edilmiş. Bu cazibe merkezinin dini bir anıt veya tapınak olma ihtimalide oldukça büyük.

Bu anıtın ne amaçla yapılabildiğini de konuştuğumuza göre acaba bu anıtı yerli halk mı inşa etti yoksa farklı bölgelerden gelen insanlar mı? Gelin biraz şaşırtıcı bir bölüme geçelim.
Stonehenge Anıtını Kimler Yaptı?
Geçtiğimiz yıllara kadar bu anıtın inşasında ilk rol oynayan insanların Romalılar veya Mekiklerin ataları olabileceği düşünülmekteydi. Ancak son yapılan çalışmalarda bu anıtın inşasının başlamasında şuan ki Türkiye’nin bulunduğu Anadolu topraklarında yaşayan insanlar olduğu düşünülmekte.

Anadolu ve anıt kelimelerini duyunca aslında aklımıza bir yapı daha gelmeli, Göbekli Tepe. Stonehenge’in MÖ 3100 yılı civarında inşasının başladığı düşünülmekte demiştik. Ancak Göbekli Tepe MÖ 9500 yılı civarında yapıldığı düşünülmekte. Bu verilerle birlikte Anadolu’dan tarım yapmak için İngiltere’nin güneyine göç eden insanların oraya anıt yapma kültürlerini de götürdükleri düşünülmekte. Öyledir ki Avrupa’da bugüne kadar 35.000’den fazla bu tarz tarihi anıtlar ve yapılar bulunmuş durumda.
Yazımızı sonuna kadar okumuşsanız ve bu konuda ilginizi canlandırabilmişsek size bir video önermek istiyoruz. Kendi eşsiz üslubuyla Barış Özcan’ın bu konu ile ilgili videosunu izleyebilirsiniz. Ayrıca bu tarz tarihi konularla ilgileniyorsanız bu yazımızda ilginizi çekebilir.