Aşk yüzyıllardır hep anlatılır ;kah leyla ile mecnun kah mevlana ile şemş kah da allah aşkı.
Acaba bu üç harften ibaret aşk nedir ? ve gerçekten var mıdır?Aşk bağlanma, örümceğin ağını sarması gibi bütün bedeni sarmasıdır.
Mevlana ile Şems iki kadim dostlardır; öyle birbirlerine sadakatle bağlılar ki birbirlerine ruh ikizi diyorlar.Bu iki yaren muhabbetle, aşkla seviyorlar .Biri diğerini görmese yemek yemiyor,su içmiyor birbirlerine sevgiyle bağlılar.
Bir diğeri ise Leyla ile Mecnun aşkı ;Mecnun, Leyla’ya aşık olur.Mecnun’a Leyla’ yı isterler. Mecnun fakir olduğu için vermezler.Çöllere düşen Mecnun artık aşkta öyle bir makama erişmiş ki Leyla’yı bile getirince benim aradığım bu değil; benim aradığım başka birşey,başka bir tılsım der.Ve aslında o ilahi aşka yönelmiştir.
Bence insanın aşkı bir bedenin sigaraya aşkı gibi olmalı.Bu aşk insanı öyle sarar ki her an aklındadır ve ne kadar zaman geçsede bir türlü aklından çıkmaz.Sanki kapıda bekleyen aç kurt gibi hep teyakkuzdadır ve ne zaman kapıyı açsan içeri dalacaktır.
Allah aşkı ise allah dostlarının aşkıdır .Onlar kalbleri her çarptığında,her nefes aldığında Allah derler. Allah için sever ,Allah için yer ,Allah için içerler.Hep O eksende hayatlarını yaşar. Allah sevdasıyla ömürlerinin her anını bir kanaviçe gibi örerler.
Aşkın cinsiyeti olmaz; Aşk her yerde aşktır, her nesne ile aşktır.