Toplumumuzda ki birçok insan herşeyi bir anda yapıyor ve bir anda da bitirebiliyor.Herşeye bir çözüm üretiyoruz.Konu her ne olursa olsun hiç farketmiyor bizim için yeterki ortalıkta bir laf kalabalığı dönsün.Her konuda fikir sahibi olabiliyoruz.Daima söyleyecek iyi veya kötü,ölçülü veya ölçüsüz bir şeyler bulabiliyoruz.Ama bazı şeyler bomboş ve değersiz…
Bir araya geldiğimizde kolayca birini darmadağın edebiliyoruz.Veya bir anda yüceltebiliyoruz.Hatta o kadar çok yüceltiyoruz ki bazen yere göğe sığmıyor adeta diyebiliriz.Peki biz neyiz,neyi biliyoruz?Bunları hiç düşündük mü acaba?Yoksa sadece kuruntularla mı kalıyoruz.Bir kahve ortamında,parkta,işte,okulda her yerde herşeyi düzenleyip tekrar bozabilirmiyiz?O kadar acayiptir ki birkaç insan toplandığı anda siyaset,spor,bilim,ekonomi vs. girilmedik konu kalmıyor.Tabiki de birlikte bir araya geldiğimizde sohbetler edeceğiz.Herşeyden de konuşulacak tabi,yalnız dozu ayarlamamız lazım yoksa ortaya tuhaf durumlar çıkabiliyor.Hep kullandığımız klişe laflardan biridir ben olsaydım bunları bunları yapardım şunları yapmazdım.Artık kimse susupta bilineni veya bileni dinlemek istemiyor.Herkes bir filozof edasıyla fırtına yaratıyor adeta.Esip gürlüyoruz herşeyde…Oturduğumuz yerden biri batıyor biri çıkıyor,bir defter kapanıyor bir defter açılıyor.Peki herşey bu kadar basitmidir yani.Keşke herşey bu kadar basit olsada bizde oturduğumuz yerden herşeye açıklık getirebilsek ,ama maalesef şu an için öyle bir dünya yok.Eleştirilir,sorgulanır,tartışılır ama ben yaparım arkadaş naralarıyla oturduğumuz yerden herşey yürümüyor maalesef.
Bizim için çok iyi olan birisi bir dakika sonra belkide yerlerde olabiliyor.Sürüm sürüm süründüyoruz.Belki de tam tersi oluyor,en kötü bir şey dakikalar sonrasında başımızın tacı olabiliyor.Buna bir anlam vermek gerçekten imkansız.Birisine destek versek söylediklerinde, neredeyse o gazla meydana çıkıp karşı ki dağlar benim diyecekmiş gibi olanlar bile var.Kimse kimseyi beğenmemeye başladı.Yapılan işlere söylenilen sözlere saygı kalmaz oldu.Hiçbir şeyi beğenemez olduk.Tek beğendiğimiz ‘’ben olsam var yaa…’’lar oldu.En çokta bu tipteki kişileri bir süreliğine,ortaya attıkları hükümler karşısında onları baş başa bırakıp,bakalım neler oluyor diye izlemek isterdim.Şuna eminim ki oturduğumuz yerden söylediklerimizle yüz yüze gelsek bırakıp kaçarız.Bir şeyi yapacaksak ve madem bu kadar kararlıysak bi zahmet o zaman ayağa kalkalım…
Batuhan Dursun BADUR