
Not almak denince aklınıza ne geliyor? Mesela öğrencilik yıllarımızdan kalma sayfalarca notlar aklınıza gelebilir. Eğitim sistemi içerisinde bize öğretilen tarzda yani önemli noktaları değil de anlatılan her şeyi deftere geçirmek. Bugün bu algıdan kurtulacak ve odağımızı arttıran daha düzenli ve faydalı bir not alma tekniğinden bahsedeceğiz. Bu teknik nedir, derseniz de ismi Cornell Metodu.
Etkili Not Alma Teknikleri – Cornell Metodu Nedir?
Giriş paragrafında Cornell Metodundan bahsettik ama daha bu metodun ne olduğuna geçmeden sizlere bir takım not alma tekniklerinden bahsedeceğim. Öncelikle not almamız için bir bilgi kaynağına ihtiyacımız var. Bu kaynak bir öğretmen olabilir ya da iş veren, takım arkadaşları, bir video veya bir kitap olabilir. Ya da biraz kurguya kaçarsak dedektif olabilirsiniz, maktulünüz ise bilgi kaynağınız.

Bilgi kaynağımızı belirledikten sonra o kaynaktan edineceğimiz önemli noktalara odaklanmamız gerekiyor. Akılda kalıcı olması için dedektif ve maktül kurgumuza tekrar dönelim. Filmlerde izlediğimiz kadarıyla tipik dedektifler maktulü dinlerken bazı notlar alırlar. Peki maktulün her dediğini mi yazarlar yoksa şüphe uyandıracak, üzerine gidebilecek veya yapboz parçalarını tamamlayacak bilgilere mi odaklanırlar. Tam bu noktada ilk taktiğimize geçelim.
Önemli Noktaları Listeleyin ve Vurgulayın
Yazının başından beri vurguladığımız gibi birçok not tutma metodunun temelinde önemli noktalar yatar. Ancak her anlatılan önemli diye hepsini bir yazmamamız gerekir. Bir nevi veriler içinde bir derecelendirme yapmış olmalıyız.

Gelelim kurgumuza, dedektifsiniz ve maktülün anlattıklarına göre temel bilgileri not alıyorsunuz. Maktulün yaşı, evi gibi temel cevapları yazarken şüphe uyandıran bir cevabı işaretleyebilir ya da bu önemli noktaları ayrı bir sütunda yazabilirsiniz. Bu sayede not alırken bu önemli noktaları diğer notlarımızdan ayrı tutarak daha iyi bir odak sağlayabiliriz. Yine bu noktada ise bir diğer tekniğimize geçebiliriz.
Not Tutarken Sütunlar Kullanın
En basitinden kağıda not aldığımızı düşünelim. Sayfanın en solundan sağına kadar satır başı ve sonu almak yerine notumuzu kağıdın ortasına sütun şekilde almaya başlayabiliriz. Orta sütunda genel notlar olacak şekilde bir A4 kağıdını 3 sütuna ayırıp soldaki sütuna önemli noktaları listeleyebilir, sağdaki kısımda notların açıklamasını, detayını veya örneklerini belirtebiliriz.
Şuana kadar dikkat etmemiz gereken yerler önemli noktalar ve sütunlar oldu. Bunlara odaklanmamızın sebebi ise beynimizin bu şekilde bilgileri daha akılda kalıcı hale getirmesine yardımcı olmaktı. Değinmemiz gereken son teknik ise yine bilgileri beynimizde kalıcı hale getirmek için oldukça yararlı.
Sorular Üretin

Notlarını tutarken başlıkları düz bir şekilde yazmak yerine etkileşimli şekilde soru haliyle türetmeliyiz. Bu sayede notumuza her baktığımızda beynimiz dinamik bir etkileşime girecek ve bilgileri unutması zorlanacak.
Mesela kurgumuza dönerek örnek vermek gerekirse, başlığımızı “Olay Anı” olarak atmak yerine “Olay Nasıl Yaşandı” gibi sorular kullanmamız odaklanmamıza oldukça yardımcı olur.
Evet, aslında ilk paragraftan yola çıkarak anlattıklarımızı toparlarsak 3 ayrı etkili not tuma tekniği öğrendik. Aslında bu 3 teknikte birbiri ile ilgiliydi. Peki bu teknikleri 1 metodda birleştirmeye ne dersiniz?
Cornell Metodu Nedir?
1940 yılında Cornell üniversitesinde bir eğitimci olan Walter Pauk deneme yanılma yöntemiyle bu metodu geliştirmiş. Öğrencileriyle uygulamasından sonra da metodun oldukça yararlı olduğunu görmüş. Literatüre geçen bu metoddan yazdığı Üniversite’de nasıl ders çalışılır adlı kitabında da bahsetmiş.

Cornell Metodu temelinde 3 ana sütundan veya kısımdan oluşuyor. Sol sütun anahtar kelimeler yani önemli noktalar, sağ kısım detaylı not ve en altta ise genel bir özet. Metodun temel şablonu böyle ancak herkesin özelleştirebileceği bir iskelet diyebiliriz. Yukarıda anlattığımız tekniklere de odaklanarak bu şablonu geliştirebilirsiniz.