Ben kahrolası bir günahkarım.Evet artık bunu itiraf edebiliyorum.Önceden olsa durur bir düşünürdüm, çıkar yolları bulmak pek de zor değil.Ufak bi iyiliğimi yakalasam boş durmam kendimi dünyanın en şefkatli en iyiliksever insanı ilan edebilirdim.”Bahaneler bulmayı sen öğrettin bana.”Bunun yedirememekle bir alakası var evet tam olarak yedirememekle.Yıllarca inandığın kendini “O” gördüğün kişi olmamakla bir alakası var galiba.—“Bir sigara yakıyorum pardon. ”Her gün kendini aklamaya çalışmak zor oluyor.Halbuki neden ilgileniyorum bununla bu kadar daha kendimi bile tanımazken , tanımadığıma karşı bu cüret nereden? ”Ona çok eziyet ettim.” Artık eskisi gibi değil, bu durumdan rahatsız olduğum söylenemez ama bir kulağını çeksen iyi olur.Sana karşı gelmek istemezdim biliyorsun.İşin tuhaf tarafı da bu ya , bilmediğin hiçbir şey söyleyemiyorum sana , hiç heyecanlandıramadım seni.Ama sen bu işte çok iyisin.Heyecanım hala bende onu hiç almadın.”İşi heyecanlı tutmayı seviyorsun patron.”Mesela şuan ölsem üzerimdeki kararını kestiremiyorum.Dedim ya önceden olsa bahanelerim vardı.Geçerdim karşına derdim ki “Bak patron anlaşmaya uydum,sözünü tuttum öyle etliye sütlüye çok karışmadım.İyilik severdim ee sonra oruç da tuttum.” Açıkçası kendimden emindim patron.Cahilliğime ver… Şimdilerde kendimi böyle savunmuyorum kimseye karşı.Bırak onların istediği gibi olmayı,kendi istediğim gibi olmak bile gelmiyor içimden.Ben kendimi bile kırarken,onlara karşı kusursuz olmamı bekliyorlar.Dürüst olmalıymışım öyle diyorlar,aldatmamalıymışım,sonra geçmemeliymişim onları.Onları geçmemi pek sevmiyorlar patron.Hiç sormuyorlar , kimsin sen,hangi sigarayı içersin,neden küfrediyorsun diye bile sormuyorlar.”Küfretme!” diyorlar.Ayıpmış patron… Kimse için değişemem.Dedim ya kendim için bile değişmiyorum.Yeni bahanem oluruna bırakmak.Bende oluruna bırakıyorum.Sigaramı masanın üstüne bırakıyorum , küfrediyorum ulu orta , içimden gelirse öpüyorum istediğim yerde.Bırakıyorum işte ben neredeysem orada bir yerlerde oluyorlar ama nerede olduklarını bilmiyorum.Yani durum biraz karışık patron.Daha uzun yazardım ama sen zaten konuyu biliyorsun.Şimdi biraz uyumak lazım, onuda sen sardın başıma, dedim ya “Bahaneler bulmayı sen öğrettin bana.”.
Etiket: Insan
Bazen diye başlayıp, her defasında bazenleri sıklaştırıyoruz. ( Lütfen çay eşliğinde başlayın)
Şimdi aynen bu noktadayım.Bazenlere koyduğum düşümü sıksık kuruyorum.
Hadi az cesaret beraber kuralım bu düşü odaklansak sık sık belki Rabbim gerçeğe dönüştürür mü? Ne tuhaf gözümüzün gördüğü herşeye sahip olmak bir kader ötesi , varla yok arası hani yıldızları tutmak istek daha mı kolay ne? Olasılık hesapları yaptığınızı inkar etmeyin, yapıyoruz.Hesapsız kitapsız düş bile kuramayız.
Düşlerimizin katili kim?
Sizi paronoyaya sokmayacağım biziz, değişik beyin labirentlerinin yalancı koridorlarınada gerek yok zaten herşey yeterince karışık.Kahrolası mesafeler duvarı örülü her yanımızda hala anşılmadığımı biliyorum.
Israrla devam ediyorum .Mesafe koyuyorum işte yazarken; size okuyan her bir kişiye, hadi mesafeyi aralıyalım biraz; kastım şu diyerek ilk adımı attım ki ziraa okuma engelli bir toplumda şu yazıyı dikkate alırak okumuş olmak bana gösterdiğiniz bir lütuf olsa gerek, hakkınızı helal edin!
Düşlerimiz bize kurduğumuz mesafeler kadar uzak, bu düşün yada isteğin karşılığı ne olursa olsun. Elimizde ki veriler bu düşü kurmak için yeterli ise bize tahsis edilen akılla buna ulaşmakta o kadar yakın öyleki Rabbim isteklerimizi bizim elde edebileceğimiz yolların üstüne kurmuş , o yolu göstermiş muhakkak ona ulaşabileceğimiz yolları verileri önümüze sunmuş.İrademizin eline kalmışız,İRADE bize herşeyi abartır, zor ve yorucu hatta imkansız gösterek bizim en miskin yanımızı onure eder. ”ben kim öğretmen olmak kim,- ben kim o sınavı kazanmak kim,- şimdi kalkıp o kadar uğraşıcağımda o evi alıcağım imkansız-, ben bu dili öğrenemem,- o işe beni almazlar, -hayır bu hastalığı yenemem,-bu alışkanlıktan asla kurtulamam,-ben onu haketmiyorum bile,-bu halimlemi olacak,- yaşım kaç ya olmaz,- ileride başlarım namaza daha gencim,-benim halim de kim olsa böyle umutsuz olurdu bu imkanlarla ona sahip olamam,- ” v.b
SENİ DİĞERLERİNDEN FARKSIZ YAPMAYA BÜTÜN GÜCÜYLE GECE GÜNDÜZ ÇALIŞAN BİR DÜNYADA KENDİN OLARAK KALABİLMEK DÜNYANIN EN ZOR SAVAŞINI VERMEK DEMEKTİR. BU SAVAŞ BİR BAŞLADI MI ARTIK HİÇ BİTMEZ !. .
E. E. CUMMİNGS
Hadi İrademizi en güçlü hale getirelim .Yani çocukluğumuzda ki gibi içimizde tek kişi olsun şu an olduğu gibi üç beş kişi birden konuşmasın yüzümüz altın da ! Farkında olalım bir taş bir ağaç olarakta yaratılabilirdik, bize verilen en büyük değer İNSAN olmamız ise İradede bunu en büyük delili ise BİSMİLLAH diyerek yolun başına geçiyoruz; işte orada ”düşünüz ,hayaliniz, emeliniz” herkesin yol haritası farklı ama kudret sahibi öyle cömert ki; kaldıramayacağı yükle azık yapıp yola düşürmemiş ,hep bir ferah kapısı açık bırakmış, şimdi yola düşme zamanı kader denen yüklerimizin üstüne koyduğumuz tüm olumsuz, vesvese veren ve bizi yolumuzun zor imkansız olduğunu düşündüren o şeytani zayıflıktan arınıp, Rahmani kader yükümüzle yola revan olalım,attığımız adımların her mesafe duvarının bir tuğlasını daha düşürdüğünü gördükçe AZİM denen beşeri kudret yol arkadaşımız olacak, o sağlam bir dosttur ! Onun eline sıkıca tutunalım. Sil baştanlara inanmıyorum! Silmeyin sizi bu yola hazırlayan iyi veya kötü yaşanmış tecrübeleri onlar azığınız onlara bakıp doymak var bu yolda, hadi düşünüze düşün, koşun .. Bu yolların çukur ve tümsekleri dinlenme yerleriniz öyle görün.
Nasıl bakarsanız öyle gülümser dünya size.( ÇAYINIZI YUDUMLAYIN)
Defaatle( sık sık, defamlı olarak) inancınızı tazeleyin bu yol inanç olduğu sürece yoldur.Yollarınızı kaybetmeyin haritanız ellerizde, iki avuç içinde korkmayın kaldırın haritanızı açın serin tüm ayalarınızı isteyin ve dileyin yürüdüğünüz yolun kolaylığı çabukluğu için” düşünüz ”için dilenin Rabbimiz’den ışığınız imanınız olsun. Yola düşeni yolda bırakmaz Rabbim . .
Kalkın kalkalım VAKİTTİR!
ve çay için . .
sevda

-
En tatlı acı____________ gitmeleriydi, Kangren olmuş bir_-_ bir kar yağardı. Soğuktu üşürdüm…. Şarapnel parçaları batardı Süzülürken aynı yağış yüzümde … Hakka çok Şükrettim En tatlı acı ____________gitmeleriydi. Pek tekin değil dünya, ısmarlamaydı çoğu şey Bazı doktorların reçetelerine bile güven olmuyor Yersiz bir dünya için, yersiz bir yalan için Ne çok doğrular biriktirirdik,,,, En tatlı acı _____________gitmeleriydi. Eski kibrit kutuları vardı VASATİ 40 ÇÖP yazardı. Vasati _-_ortalama demekmiş ! Hep merak ederdim anlamını Huyum kurusun elime geçen herşeyi okuma gibi Kötü bir yanım daha var. İşte geçen bir gün daha ___vicdani muhasebeye çek Gözün kapakları birleşime geçmeden önce Kaç doğru bir yanlışı götürür izle Bu arda ___________________ En tatlı acı ______________gitmeleriydi…
- sevda

LUZUMUNDAN AZ ACI VAR KATMER KATMER DEŞİLMEK LAZIM AMA ŞİİT SUS ______________ YAZARI BİLE BELLİ OLMAYAN BU OYUNU SAMİMİYETİN EN ÜCRA YERİNDE SAMİMİ BİR DUAYA_____ ÜFLEMEK LAZIM
SİTEM ETME YETKİM BİLE YOK HİÇLİĞİMİN_________ MEŞHUN TAŞKININI BALON HABER OLARAK ____ GELİN YAYALIM ALIŞIĞIZ DEVŞİRME BARINAKLARA ALIŞIĞIZ KAĞITTAN GEMİLER BATIRMAYA YADA ALIŞIK DEĞİLİZ DE _________BELKİDE ALIŞIK ROLU YAPMAK LAZIM
BİR MADAM VE BİR BURJUVA ONALTINCI YÜZYILDAN KALMA HATTA BİR KUTUDA KURŞUN ASKER LİMONCU BİR ÇOCUK EKŞİ EKŞİ GÜLÜMSEYEN GÖZLERİ BAKAN GÖRMEYEN ÜSKÜDAR DA BİR BALIKÇI BU DÜNYA VE LİSANINI EZBERLEMEYİ REDDEDEN BİR DEV____ DEVİN VARLIĞINA ŞÜKRETMEK LAZIM
BENDE UMUT DİYE BİR İKLİM YOK ACİZLİKLE İSTENEN KALDIRILMIŞ ARZA____ İKİ EL TELAŞI DÜNYAYA NAZIR HIÇKIRIKLI BİR ___DUA TIĞ GİBİ KALAN BİR ___BAŞ GAMMIN EN UZUN MA_KA_MI ŞİMDİ VE ŞİMDİ BİR ŞİZOFREN SIFATIYLA TARİHTE YENİDEN ANILMIŞ OLMAK LAZIM
İSTEM DIŞI KAS HAREKETLERİ DUDAKLARININ TİTREMESİ ELLERİNİN UYUŞMASI YADA BOĞAZINA MÜHÜRLÜ BİR GÜLLE______ OTURMASI AKLI HESABA ÇEKTİĞİNDE MANTIĞINA DÜŞEN ________KOCA BİR SIFIRIN YANSIMASI KADAR NET_____________ SONRASI YEDİ DÜVEL _KLİŞE BU KADAR SESSİZ BAĞIRMA_MA_LI ÇIKMAZLARA SES ÇIKARMAK LAZIM
DER___UN DİYE BİR OSMANLICAYA YELTENİRKEN KENDİNDEN SONRA Kİ GELECEK KELİMENİN BİTHAP DÜŞMÜŞLÜĞÜ__________ VAZGEÇİRDİ
LUZUMUNDAN FAZLA ŞEYLER LAZIM İŞTE YAŞANMIŞ___ SAVAŞLAR ___________AKLIN SINIRINI ZORLAYACAK DİRENİŞLER________EZİYETİN TAZE KOKULARI BİR FİLM SENARYOSU BELKİ OSCARA ADAY ______ SIKI BİR GERİLİM LAZIM
ULVİYET LAZIM TAM MANASIYLA KIYAM _RUKU_ SECDE_ BUNA HAZIR GÖNLÜM YARADA NAZIR GENİŞ BİR UFUK LAZIM SABIR LAZIM _AF LAZIM ANLAYIŞI HATMETMEK LA__ZIM DÜNYADA EKSİK BİTMEZ !!! ŞİKAYET BİTMEZ_____ UZAK BİR MABED LAZIM DAHA NELER NELER ___MABEDE PENCERE, PENCEREYE PERDE ____________________________________ YARADANA NAZIR MUHATTAB OLMAK LAZIM ____________________________________ BİTMEZ İŞTE BİTMEZ____ GELDE GÖR ÜSTADIM LAZIMDA LAZIM…

Arka bahçeye atılmış, gün görmemiş güneş umudu hiç olmamış
hatta çoğu sala vakti yazılmış ne şiirler var; kimi dünyalık kimi ahiretlik, kimi çoşkulu ,kimi şiirin üstüne saatlerce düşersinizde o sizi istemez yazma beni der, kimi kan revan her okunuşta sızlatır.Hayalden öteye geçemeyenler,çalçene şiirler,anlık gelen his travmaları bazen ilhamla karışır ortaya bohem dedirtcek her şey çıkar, değerlimidir şiir? değerlidir şiir ; kimliğine bakılmaz, rengine, künyesine, yaşı yoktur, alan ölçüleri, yargılayamazsın bile bir şiiri, dokunduysa yüreğine kimsenin yapamadığı o vazifeyi yapmış seni orda kilitleyip bırakmıştır bir şiir; işin aslı okuyan yazanı anlamak için uğraşır ama bir aforizma alır başını gider….Müzik gibi, yorum ve yorumcuyla bütünleşmez, bir şiire beste yapıldıktan sonra o şiir imgesel niteliğini kavrama dönüştürmüştür.Oysa canım şiir sizi papatya fallarından bir matematiğe, ordan bir kuduse, ordan bir zindana, ordan birçayıra,göğün en tepesine her yere, her şekilde aynen bir astral seyahat şeklinde taşır. Sait Faik’ in “Hişt Hişt” öyküsünde ne kadar şiir varsa, yaşamın iç sesi de o kadar şiirdir.Dimağımı allak bullak eden,beni kuşatan, karmakarışık yapıp ruhumu celalleştiren sonra aniden dinginleştiren tek bir şiirin başı ve sonu arasında ki süreçtir bende şiir….
“Aşktan şiir yapmaktan çok şiirden aşkı yapmayı başarmalıdır şair” Abdülkadir Budak ‘ın sözlerine katılmamak mümkün mü? Her şey ısmarlama yapılabilir; resim, müzik, film v.s ya (şiir) bir karşılıkla ne kadar, kim yapar elbet yapılamaz ”hadi sana akrostiş yazıyım” ile şiir yazmanın arasında duygu gibi koca bir fark vardır.Can Bakkotar’ın dediği gibi ”Dili sözden ayırmak; aynaya düşen görüntüyü nesnesinden ayırmak olur”..
– ve
Biri şiir yazar, biri o şiir üzerine kendini. der Behçet Necatigil
nede güzel der ve nede samimi şiirleri gibi.. )
svd

Ben sana seni soruyorum ”nasılsın”?
Sen,,,, İstanbul iy\i diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Sen bol ışıklı hala yarım kaldırımlar da var diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Kar yağışı çok ama herşeyi örtemedi diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Kölesi olacağım” bir harf öğreteni ”bulamadım diyorsun
… … Ben sana seni soruyorum,
Boğazda pek yeşillik kalmadı, taşları duvarları arttı diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Cahil alimler her yerde;kabus gibi çöküyorlar üstümüze diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Yokluk yoksulluk, varlığın içinde göz göz oluk diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Kur-an bir yükseğe asılmış, dantelli örtüye sarılmış
Ben sana seni soruyorum,
Din,, hürmet gelenek ipiyle asılmış,diyorsun.
Şah damarım tıkanmış, herkes çoook iyi de işte,
Sular çok soğuk” abdest” şeytan tekkesine atılmış diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Ölenlerime üç yaptım, yedi kattım, kırk dağıttım
Ellisinde son ağıtım, altmışında unuttum diyorsun,
Ben sana seni soruyorum,
Filistin , Pakistan,Endonezya, Keşmir, Patani, çok kirli
Oysa ben,, daha kapımın önünü bile süpüremedim diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
İki dirhem bir çekirdek aile,vize cıkartmış odadan odaya Yabancılaşma boy boy diyorsun.
Ben sana seni soruyorum,
Üç değil beş maymunum la mutlu mesud ve bahtiyarım
Gülmek isterken herkez, ben ağlıyamıyorum diyorsun.
Ben sana diyecektim ki ,,,SENİ…
-Sus ebediyen sus..
Küf kokmuş bedenimdeki kulak denilen uzvum,
İnsan sıfatı gibi görünen yüzüm,
Çağa satılmış beş para etmez ruhum var\ken benim
SUS DİYORUM SUS..
SVD

HANİ DİYORUM , YAZILACAK YÜZLERCE HARF BESTELENECEK BİNLERCE DİZE VARKEN,ÇIĞLIKLARA KAPILIP HAYKIRMAK GİRDAP GİBİ AYNI SEYİ TAFAF ETMEK OFFFFF, USULCA BİR SESİZLİK SARIYOR ,,,,HADDİNİ BİLDİREMEDİĞİM DAHA ÇOK YARIM KALMIŞ MİMARİ BÜTÜNLÜK VAR BÜNYEMDE,,, ŞİMDİ BİR NADASA MUHTAÇ, BİR GÖLGEYE AÇKEN BİDE ÜŞÜYORUM ŞU YAZ AKŞAMLARINDA…BİR HUMMALI BAKIŞ, BİR GÜÇ YOKUŞ BOĞAZIMA KİLİT O…LMUŞ BİRAZ KIRIK BİR ALFABE, BİR BASMALI AZIK, KORKARAK AYAK SESLERİMDEN YÜRÜYORUM …ŞARLOLAR TİTANLAR HİPERAKTİFLER VE BENİM GİBİ ANTİPATİKLERLE… BU ARADA EN ÇOK TİTAN OLMAK İSTERDİM YA NEYSE.. SAPI KIRIK BİR TESTİ ELİMDE,, GÖZ GÖRMEZ, YOL BİLMEZ HADDİMİ HADSİZLEŞTİREREK,, SOL YANIM UFALANMIŞ,, SAĞIMA DA HA GAYRET DİYEREK KORKARAK AYAK SESLERİMDEN YÜRÜYORUM ….BİR DEMLİ ÇAY, SERT BİR KAHVE, BİRAZ TÜTÜN V.S.. ZAMANA BİR MOLA ,,AWUÇLARIMI AÇIYORUM O ÇOK SEVDİĞİM YAĞMURDA GÖĞE GÖĞE EN YÜKSEĞE YETİŞİLEBİLİNİR Mİ ??????? ÇIPLAK AYAKLARIMLA ? YETİŞİYORUM … TÜM (- HANİ- )LER ANLAMINI YİTİRİYOR…-HADİ- DİYORUM -HADİ- HAZIRIM,, İÇLERİ DOLMUŞ AWUÇLARIMI KAPATARAK RAHMETİNİ ÖPÜYORUM UZUNCA…….. KEDERLE OYNAMAYI ÖĞRENEN BEN BİR DE KEDERDEN ARTIK KÜSTAHÇA ZEVK ALIYORUM.. BUNUN İÇİN SANA ŞÜKREDİYORUM BİR SALAVAT BİR TEKBİR -HADİ- BUNA DA ŞÜKÜR VE,,,,,,,,,,,,,, ELHAMDÜLÜLLAH DİYORUM……
SVD..

Nede bana sövüşün,
İyi şeyler olmadı olamadı aramızda…
Geç kalınmışlıkların öfkesi ağ attı
Sardı, sarmaladı, iyi güzel ne varsa hırpaladı.
Secdeye kapanır gibi her gün bir kere,
Bakıyorum resmine uzuncaa…
Kimi zaman mavi gözlü kızlar,
Kimi zamanda sarışın yağmurlar oluyor.
Ben diyorum, hiç hiçmiyim senin hiçliğinde ?
… Ne mavi gözlüyüm, nede sarışın
Benlik, koca bir hiçlik sende anlıyorumm..
Sıkıştırılmış bir an’dım bir yalandım,
Serinlemek için uzandığın alalade bir gölgeli ağaçtım.
Daralıyor göğüs kafesim, sıkışıyor iştee zaman zaman,
Duymazsın yaa!! Adını boş odalara kaç kere ağıtlarla haykırdım.
Şimdi çırpınan yüreğimi sormazsan epeyce iyiyim.
Pulu yapıştırılmamış zarfa konmamış adresi hiçlik olmuş
Bir kaç gece itafından öte değilim.
svd
Olabildiğince kafiye olmamalı uyum barındırmamalı ki,
Seni tam olarak ifade edebilsin.
Aslına bakarsan, pervasız sözcükler çokça barındırmalı
En az senin ka…dar kırıcı olmalı kelimeler.
Titreyen yüreğimin, çığlıklarıda yansımalı
Tarafsız olmalıyım seni yazarken…
Birde senin kadar duyarsız.
İhtiraslarının ateşi kadar sıcak
Bakışlarının soğuğu kadar da temkinli…
Gel-git ler çokça yaşanmalı devasal medcezirler
Karikatürizede etmeliyim ki, nefes payımız olsun.
Tüm düşünürlerden bir buket yapıp,
Seni de o bukete sarıp dağlarında harmanlamalıyım
Filiz bile vermezsin bilirim yaa…
Güneşten korkan tohum misali,
Toprak altı olursun vaadlerin gibi…
Yaman çelişkiler ister seni yazmak…
Kahraman olmak lazım önce ülke kurtarmak
Direnişe hazır olmak, kanı kurumuş yaralara aldırmamak lazım.
Seni yazmak için…
Şimdi hangi kalem gönüllü olur?
Hangi kağıt kabullenir seni üstünde taşımayı?
Seni çözemeyen beni, seni bilmeyen seni,
Hangi şiir hangi delikanlı beste kabul eder?
Seni yazmak için.. soyut bir deli olmak lazım.
Vazgeçtim dünyadan yazamıyacağım seni…..
SVD..
Herkez yargı memuru,herkez dürüst,herkez doğru,bir de bilir kişi herkez… (OY DÜNYALIK MENFAATLER OYYYYYYYYYYYYYYYYY) şimdi suçlu ağzı laf yapamayanlarmı,suçlu yoklukta aczde doğanlarmı,yada hep olduğu gibi suçlu diye adlandırılanlar hep masumlarmı?Düşüncelerinizde ki yargısız infaza sesleniyorum…El insaf vicdan fakirleri, el insaf böbüründen gözleri kapananlar , el insaf bakıp……ta duyarsız kalanlar, el insaf ki ne ramazanlar terbiye eder zihninizi ne mektepler nede ellerinize bulaştırdığınız kanı sildiğiniz ipek mendiller,çok kısa” zaman” hayli kısa görebilene; kazanılmış küçük zaferleriniz kurtaramıyacak sizi,ağıtlar senfonisi olmuş akıttığınız gözyaşlarının içinde susayarak boğulacaksınız.Soğukta terleyerek öleceksiniz.Gözlerimi kör, kulaklarımı sağır yapıyorum……..
Yaptığınız her işkence haberlerinde de,,,,, şu sokakta feryad eden şehitler için kopan çığlıkları, daha iyi görmek daha iyi duymak daha iyi yaşatmak için benliğimde ,size tüm duyu organlarım kapalı ;lanetler eksik olmayacak başınızdan bende lanet ediyorum aldığınız tüm gereksiz soluğa…
SVD..