Bir öğrencimizin her gün derse geç kaldığını düşünelim. Öncelikle geç kalmasının kendisine zararı olacaktır. Bu zararı şöyle açıklayabiliriz. Öğrenci geç kaldığı ve ders işlenmeye başladığı için öğrenci dersi kaçırmış olacak ve girdiği andan itibaren işlenen konuyu anlamakta zorluk çekecektir.
Öğrenci, öğretmenin dersi işlemeye başlamadan önce uyguladığı dikkat çekme, gözden geçirme, güdülenme aşamalarını kaçırmış olduğu için, öğrenci önceki öğrenmeleriyle şimdiki öğrenmesi arasında bağ kurmakta zorlanacak, güdülenmesi hiç olmadığı veya eksik olduğu için şimdiki öğrenmesinin ne işe yarayacağını anlamakta zorlanacaktır.
Öğrencinin sınıfına da zararı olacaktır. Öğrenci geç kalınca öğretmeninin veya arkadaşlarının neden bahsettiğini anlamakta zorlanacaktır. Anlamak için arkadaşlarına veya öğretmenine sorular soracaktır: “Nerede kalmıştık?”, “Konumuz nedir?”, “Bu ne demek?”, “Burdan buraya nasıl geldik?”,”Bunun nasıl olduğunu anlamadım, anlatır mısın?”… Özellikle bu durumda öğrenci yanındaki öğrencilere daha kolay ulaştığı için onları daha olumsuz yönde etkileyecektir, onları da dersten soyutlamış olacaktır.
Geç kalan öğrencinin eğitim sistemine de zararı olacaktır. Geç kalan öğrenci, sınıfa girer girmez konunun akışını bozduğu için diğer öğrencilerin ve öğretmenin dikkati dağılacaktır. Ardından, öğrencinin sırasına geçmesi esnasında, arkadaşlarıyla birtakım diyaloglar halinde olacağı için dersten kopmalar yavaş yavaş başlayacaktır: “Günaydın”, “Nasılsın?”, “Neden geç kaldın?” vs… ve daha sonra öğrenci konuya adapte olmakta zorlanacağı için arkadaşlarını da olumsuz etkileyecek ve yapılan eğitim de bu durumdan olumsuz etkilenecektir.
Bu davranışı ortadan kaldırmak için, sene başındaki ilk derslerden birinde öğrencilerle sınıf kurallarını tartışırken derse geç kalınmamasının önemi hakkında konuşulmalıdır. Eğer derse geç kalırlarsa bu durumdan hem kendilerinin, hem arkadaşlarının, hem de öğretmenlerinin olumsuz etkileneceğinden bahsedilmelidir. Ayrıca işlenen konuyu dağıtacakları ve geç geldikleri için konuyu anlamakta zorlanacakları vurgulanmalıdır.
Derse geç kalınmamasının önemi kavratıldıktan sonra öğrencilerle konuşularak “Eğer geç kaldıysanız…” kelimeleriyle başlayan cümlelere geçilebilir. Örneğin: “Eğer birkaç dakika geç kaldıysanız; kapıyı çalıp, yerinize sessizce oturup, arkadaşlarınızın motivasyonlarını bozmadan hemen derse adapte olmaya çalışabilirsiniz.”
Hangi öğretmenlerden bahsettiğimize bağlı,üniversite hocalarından bahsediyorsak o konuda bende şikayetçiyim,fakat ilk öğretim ve orta öğretimde bir öğretmenin derse geç kalması çok ekstrem durumlarda olur ve bu eğitimi,derse odaklanmayı büyük ölüçüde olumsuz yönde etkilemez.Dikkati ve güdülemeyi sağlayacak olan öğretmen olduğu için 3 dakika 5 dakika geç kaldığı zaman toparlaması zor olmaz
Hımm değişik bir konuya değişmişsiniz. Peki geç kalan öğretmenler için nasıl bir uygulama yapılabilir. Bu konuda da görüşlerinizi almak isterim aslında.
bir ogrencinin derse gec kalmasi 1 kac kere gormezden gelinebilir, telafi edilebilir. ancak bunun devamli olmasi, hem ogretmenin, hemde siniftadaki ders islemekte olan ogrencilerin dikkatini dagitacaktir. gec kalan ogrenci ogretmenin anlattigi konuyu anlamayacagi icin, bir onceki konulardan soru sorarak ders zamanini oldurecek, ancak bir bakima tekrar edilmeside siniftaki diger ogrencilerin etud gibi dersi daha iyi anlamasini saglayabilir. tek sorun ders suresinin kisitli olmasi ile birlikte gereken konulara degililememesidir..