Fani olan dünya hayatın da birçok şeyin nefsimize kolay geldiği aşikar bir durumdur. Fakat bu kolaylığın bizlere azap olarak geri dönmesi durumu, mevcuttur. Örnek olarak günümüz de kullandığımız faiz olgusu hakkın da hüküm büyüktür. Genellikle kredi çekerek, ev, araba vb. gibi etkenler elde edinilmektedir. Burada çıkan etkin değer ise dünyanın gözümüzü boyaması olmaktadır. Çünkü faiz olgusunun hükmü, Allah ve resulüne ( Hz. Muhammed S.A.V.) savaş açmaktır. Hüküm oldukça büyük olmakta ve rabbimiz bizleri uyarmaktadır. Banka işlerimiz de veya başka işler de zerre kadar faiz ödemesek bile gününü geçtiği zaman faiz koyulacaktır sözleşmesinin altına imza atmamız dahi hükmü çiğnemek olgusunu taşımaktadır.
Ehli sünnet çerçevesi son derece hassas bir yapı da yer almaktadır. Dikkatli ve titiz bir düşünce yapısı ile hareket etmemiz bizlerin iyiliği içindir. Yeryüzün de hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a ait olmasın ayet-i kerimesi de bu durumu çok iyi açıklamaktadır. Veren rabbimiz alan da rabbimiz olduğu için helal yollardan istememiz gerekmektedir. Ahir zaman fitnelerinin tavan yaptığı şu dönemler de Kuran-ı kerimimizden ve Peygamber efendimizin (H.Z. Muhammed S.A.V.) hadislerinden ayrılmamamız gerekmektedir. Açıkça bilinmelidir ki, Kuranın terbiye edemediği nefsi cehennem ateşi terbiye eder.