Evrenin Şekli Nedir

İnsanoğlu var olduğu günden beri önce çevresini sonra bir parçası olduğu dünyayı sorgulamaya başlamış hayat ve evren hakkında anlam aramıştır. Bu arayışlardan nitekim binlerce yıl süren en meşhurlarından biri ise dünyanın şekli tartışmasıdır. Bu tartışma toplumsal olarak da bilimsel olarak da belli oranda devam etmekte. Ancak şu zamanlarda bilimsel anlamda krize neden olan başka bir tartışma var: evrenin şekli nedir?

Aslına bakarsak bu arayışı sıralı düşünmememiz gerek. Yani bilim insanları önce dünyanın şeklini sonra evrenin şeklini aramayı amaçlamadılar. Aksine evrenin şekli hakkında bildiğimiz çoğu şey m.ö dönemde de düşünülmüş, öne sürülmüş bilgiler. Ancak işte son yıllarda yapılan deneyler sonucunda farklı verilerin elde edilmesiyle bu alanda kozmolojik bir kriz yaşanmış durumda.

Evrenin Şekli Nedir?

Evrenin Şekli Nedir

2000’li yıllarda süpernovalar üzerinde yapılan gözlemler ve yaydığı ışıklarla ilgili toplanan veriler sayesinde evrenin yani uzayın hızla genişlediği görülmüştür. Bu çalışmalarda evrenin ışık hızından daha hızlı bir şekilde genişlediği de belirtilmiştir. Bu sayede genel görelilik (hiçbir şey ışık hızından hızlı gidemez) çürütülmüş mü oluyor derseniz, hayır bu ilke halen geçerli durumda. Bunun sebebi ise ilkenin uzay – zaman kapsamında hareketin belirtildi, bu durumda bizzat uzay genişlemekte.

Aslında görelilik kuramı evren hakkında bize birçok şey söyleyebiliyor. Bu kuram kütlenin uzay zaman yapısını eğdiğini bu sayede kütle çekimin oluştuğundan bahseder. Bu durum yani eğrilik birçok deneyde kanıtlanmış durumda. Görelilik kuramı dediğimiz gibi evren hakkında da birçok öngörü verebiliyor. Bu kuram temel alınarak evrenin 3 tür şekil alabilmesi muhtemel görünmekte.

  • Evren pozitif eğriye sahiptir, bir küre gibi.
  • Evren negatif eğriye sahiptir, bir at eyeri gibi.
  • Evren düzdür, bir kâğıt gibi.
Evrenin Şekli Nedir

Yukarıda ki görselde de görüldüğü gibi evrenin tahmin edilen 3 ayrı şekli bulunmakta. Aslında bakarsanız soldaki şekil yani negatif eğriye sahip olan salınımlı şekilde de bilinmektedir. Milattan önceki zamanlarda da evren modellerinde bu kavram tahmin edilmiş ve yıllar sonra Einstein da bu modeli temel alarak yeni bir model savunmuştur.

Kozmokolojik Tartışmanın Sebebi

Biz size verdiğimiz bilgileri bilimsel kaynaklardan toplayarak verdik. Zaten bu tartışmaya girecek ve öne süreceğimiz bir bilgimiz yok. Özellikle bunun gibi tartışmalı bir konuda fikir sunmak oldukça zor olur. Konuya değinmişken bu olay neden bu kadar çok tartışılıyor hatta bir kriz haline geldi açıklayalım.

Bilim dünyasında yapılan araştırmalar arasındaki tutarsızlıklar oldukça fazla. Bunun sebebi ise lenslenme durumu. Bu durum ise bir kesime göre eğrilikten dolayı oluşuyor bir kesim ise hala eğriliği kabul etmek yerine bir sabitten dolayı oluştuğunu savunuyor. Bu konudaki tartışmaları alevlendiren kısım ise ΛCDM.

ΛCDM modeli evrenin yapısını 6 maddede açıklayabilen bir model. Çoğu bilimsel çalışma bu modele dayanılarak yapılmakta. Kapalı modeli, eğriliği ya da küre modelini savunan kesim ise bu maddelere eğriliğin de getirilmesini istemekte. Bu sayede lenslenme konusundaki tutarsızlıklar ve hesap hataları da ortadan kalkmış olacak. Ancak diğer kesim hala eğriliğin bu modelde şart olmadığını oluşan tutarsızlığın “lensleme düzeltmesi” metodu ile ortadan kalktığını savunmakta.

Bu konu üzerinde bilim insanı Melchiorri şöyle diyor:

“Olay, Evren’in kapalı olup olmaması değildir. Olay, veriler arasında tutarsızlık olmasıdır. Yani modelde bütüncüllük yoktur ve bir yerlerde bir şeyleri atlıyoruz. ΛCDM modeli ya hatalıdır, ya eksiktir.”

Son olarak evrenin yaşını açıkladığımız şu yazıyı veya paralel evren gerçek mi konulu yazımızı okuyabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.