Hüzünlü sözler ve hayal kırıklığı sözleri üzerine hazırladığımız bu konuda, yeni sözler ve popüler anlamlı sözleri bulabilirsiniz.


Hüzünlü sözler

Duvarlarıma sevinç konulu hayaller astım. Sonra o duvarların üzerime nasıl yıkıldığını izledim.

Heveslerim birikti gırtlağımda ve bu bana acı veriyor.

Şafağa doğru yine beni terk ettiğin yerde seni bekliyorum. Hoş yapabildiğim başka bir şeyde yok…

İdrak edebileceğinden daha çoktu gözlerimdeki hayal kırıklığı.

Unutulmak her insana ağır ama sanki benim camdan kanatlarım kırılıyor.

Sevdiğim herkes beni terk etti. Bilmiyorum acaba topraklarım mı zehirli?

Bu devir, benim düşüp kırılan narin hayallerimin sesiyle inledi.

Biz ne birlikteyken mümkündük ne de ayrıyken mümkünüz.

Aldığım darbeler artık benliğime ağır geliyor. 

İlk önce şiirlerim azaldı, yazamadım. Sonra yavaş yavaş sesin kayboldu. Güzel yüzün silinirken hafızamdan gidişini asla unutamadım. 

Ölümüm aşktan olmalıydı, heveslerimin bir bıçağa dönüşüp ciğerimi deşmesiyle değil…

Ağlamaktan gözlerim şişti ama ne fayda? Giden geri geldi mi? Elimde kalan tek şey koca bir hiç!

Toplayıp acıları sineme sar, ben razıydım. Ta ki sen beni bir başıma koyup gidene kadar.

Artık hiç bir efsunlu söz beni senin aciz sevgine inandıramaz.

İnceldiği yerden kopsun bile diyemedim çünkü o bağ hiç olmamış. Sadece boş hayallerle avutmuşum kendimi. Ne acı…

İnciyen benliğim çığlıklı bir serzenişin habercisi.

70’lik senfoniyi zevkle dinleyen sağır gibiyim. Doğrusunu bildiğim yalanlara inanıyorum. – Kuaza hüzünlü sözler

Mutlu günlere inancım kalmadı. Bu dünya taş kalplilere ait.

Git ben seni affettim ama nolur bir daha çıkma karşıma yoksa yeniden inanırım sana ve yeniden mühürlü yaralarım kanamaya başlar. 

Söyle şimdi bana, yaptığının ne kadarı sığıyor aşka?

Kaybettiğim biliyorum bu yüzden daha fazla yaralarımı deşme lütfen.

Gökyüzünün davetkar çığlığıydı bülbülü ayartan ama gülün yaşadığı hayal kırıklığı gökyüzüne bile sığmayacak kadar çoktu.

Vur yüreğim, bugünde dilsiz yaralarıma vur. Vur ki pes ettiğimi düşünmesinler.

Gözlerimde kopan isyan içimdeki çığlıkların temsiliydi.

Hayallerim gökyüzündeydi ve şimdi her yer karanlık. Söylesene bana, gök nerede?

Gidenin geri dönebileceği bir rüyadaydım. Uyanalı çok oldu ama hâlâ canım yanıyor. 

Her giden suçlu, her kalanda masum değildir. Bazen canın çok yanarak gidersin, oysa sende ne çok hayal kurmuştun. Neden kimse gideni anlamaya çalışmadı? 

Acaba gün yine hangi acılar için ağardı.

Kendi dünyamda kurduğum, gerçekleşmesi imkansız hayallerimdendin.

Aslında diyecek pek bir şeyim yok. Sadece seni, senin gibiler sevsin.

Ağzından çıkan her harf öyle ağırdı ki cümlen bitmeden kelimelerinin altında ezildim.

Tanıştığım her bedende ruhundan bir ize rastladım. Bu kadar çok yükü taşımak kolay mı? Anlayamadım.

Bu gecede diğerlerini aratmıyor. Yine havada çaresizliğimin ve aşka acizliğimin ağırlığı var.

İnandım… her seferinde beni kandırmana izin verip yine sana inandım. Tamamen hayal kırıklığısın.

Göğsüme beyaz bir gül ektin sonra gülle beraber kalbimi de söküp gittin.

Ruhumda ihanetinden beslenen derin yaralarım var.

Kalbimi kanattığını biliyordum ama sonuçta her gülün dikeni vardır.

Geçen tüm yılların üzerinde ahım var. Kimseye hakkım helal değil.

Her gün aynamdaki yabancıya biraz daha alışıyorum.

Keşke geçip giden yıllarımı döndürme şansım olsaydı. Bu sefer en çok kendimi sever ve yine en çok kendime inanırdım. 

Gözyaşlarımı gülerken oluşan gamzemde hissettiğimde benim için artık hiçbir şeyin önemi yoktu. 

Gidiyorum. Yanımda paramparça kalbim ve dört bir yana dağılmış hayallerimle gidiyorum. 

Kalbim kırıksa âleme şah olsam ne olur?

Bazen sessizce düşünürüm ama diğer tüm zamanlarda ihanetin çığlık çığlığa zihnimde.

Zaman, her şeyin ilacıymış derler, yalan! Baksana sağ bırakmadı kimseyi. 

Aldığım her nefes göğüs kafesimde ağırlaşıp ruhumda yankı buluyor. 

Keşke gelecekteki mevsim hayal kırıklığıyla dolu güz yerine umutlarla doldurulmuş çiçekli baharlar olsaydı.

Dileklerimin gerçekleşmesi için kayan her yıldızdan imkansızı medet umdum sonra ise umduğumu buldum. İmkansızı…

İnsanlar yüzünden o kadar hissizleştim ki kendi etrafımda yanan pervaneler gibi dönüp duruyorum. 

Bundan sonra tek inancım ay çünkü gecenin acımasız örtüsü üstüme serilirken beni tek dinleyen oydu. 

Kabul ediyorum bu aşkta bende çok masum sayılmam, küçük hatalarım vardı fakat sen benim kanatlarımı yoldun. Yaralandım.

Kaç sene geçerse geçsin içimdeki acı hep canlı ve bâki kalacak.

Sultan Süleyman’a bile kalmayan bu dünyanın beni mutlu edeceğini düşündüğüm tüm anlardan pişmanım.

Ey yürek! Şu hoyratça esen fırtınalara kanma. Sende bilirsin, her kış ardı bahardır.

Bu acılar bana sen tarafından emanet edildi. Emanetini elbet bir gün sana vermek üzere özenle saklıyorum.  

Evet küçüğüm bu gözlerimde gördüğün şey bir vazgeçiş.

İntikam hırsıyla yanıp tutuşuyor ruhum ve bu sağlayan şey senin ihanetten yamalı sözde sevgin. 

Ben kimseden gidemiyorum belki de bu yüzden her seferinde acı çekiyorum. Bence artık benimde çekip gitmeyi öğrenmem gerekiyor. 

Aşktan öğrendiğim bir çok şey var. Bunların bazıları; her seferinde yaşanan hayal kırıklığı, ihanet ve ayrılıktan kaçmanın imkansız olduğudur.

Aşkımın sonbaharında, ömrümün ise son durağındayım.

Her yalnız kalışımda senden miras olan acı tenimde ürperiyor .

Tek üzerime yıkılmayan şey üst üste dizdiğim hüzünlerim.

Lavinya ölüm çiçeği demekmiş. Hayallerime ne kadarda uygun bir isim böyle…

Beni kırmak istemediğini söyledi ve gitti. Nereden bilsin aslında koskocaman bir yıkım başlattığını. 

Herkese değer verip, tek bir kişinin bile kalbini kırmamaya özen gösterdim peki neden geçmişim terk edilmişliklerle dolu?

Haklısın senden sonra bende çok değiştim mesela artık kimseye güvenmiyorum.

Ah yol arkadaşım! Şu sahte insanlardan dolayı ciğerim yanıyor.

Yarama tuz basıp, tuzla sarıyorum. Hem kanasın hem de iyileşsin. Emin ol bir daha açtığın o yara kanamayacak. 

Eline aldığım kör bıçakla içimde sana karşı biriken özlemi tam kalbinden vurdun.

Senin bana yaşattıklarından sonra yer, gök ve denizlerin hepsi acıma şahit. 

Bundan sonra hiç kimse yaralayamaz beni, ben ki acı çekmenin en güzelini bilirim.

Onlar bana dayan dedikçe ben mum gibi içime içime eridim. 

Artık kendimi hiç yalnız hissetmiyorum çünkü kaybedenler diyarındayım. 

Onca hayal kırıklığına rağmen bir türlü öğrenmedi bu gönül uslanmayı. 

Gözlerim orman misali yanarken ben kendimi siyah panjurlu hayallere inanmaya zorladım.

Sende önceki saf, masum ve yaşam dolu beni özledim. 

Zaten her şeyimi aldılar, söyleyin şimdi yıllar sizden kim korkar?

Bir kerede dediği yap lütfen, seni unutmama izin ver.

Daha kundaktayken çizilmiş yazgım, benim kaderim senin susuz ve kanlı coğrafyanda.

Tüm melekler benim dilsiz yasımda.

Senin bataklığında benim körpe tomurcuklarım kayboldu.

Bir Sezen Aksu şarkısı der ki: “Ben derim utanma iftihar et, sevmeyenler utansın.”

Ben gülleri dikenleri rağmen severdim. Hiç gül dikensiz olur mu? Ah etmezdim ama o günlerde miladını çoktan doldurup ve çekti gitti.

Mevsimin bir önemi yok. Tüm vücudum ağustosun yakıcı sıcaklarına esir olsada kalbimin etrafında kar yağışı var.

Gönlümün izbe sokaklarını vuslatınla mühürledim.

Anıların davetiyle canlanmaya başlar gözümde, o saf ve bozulmamış ihanetin.  

Düşlerimde yaktığın ateşi hâlâ söndüremedim. 

Yaşadığım acı o kadar yüksekti ki gökyüzüne kadar erişti isyanım ve ahım.


Resimli hüzünlü sözler – Resimli hayal kırıklığı sözleri

Hayal kırıklığı sözleri üzerine hazırladığımız en hüzünlü resimli sözler aşağıda yer almaktadır.


Hüzünlü sözler yazımda sizlere konuyla alakalı en güzel ve içten hazırlanmış hayal kırıklığı sözlerini ve acılı, hüzünlü sözleri hazırladık. Bu çalışmamızı beğendiyseniz, paylaşarak yada yorum yaparak bize destek olabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.